Kızlığımı Kaybedişimi Sizlere Anlatayım
Merhaba, ben Esra. Ferhatı Lise 4’de tanıdım. O vakit babam ölmemişti. Ferhat bizim eve gelir gider, evdekilerle söyleşi ederdi. Bana şiirler okur, hediyeler alırdı. Sinemaya götürürdü.
Pastaneye giderdik onunla. Gezmelere götürürdü beni. Bana sonrasında anlattı, taa o zamanlar beni aklına koymuş. Ben de ondan hoşlanıyordum.
Gezmelerde kolunu boynuma atardı, belimden tutardı hep. Onunla hem güvende hissediyordum kendimi, hemde sevinçli oluyordum. Onu rüyalarımda görmeye başladım. Beni severkene görüyordum hep. Lise bitene dek asla bir şey olmadan gezdik. Ara sıra öpüyordu beni yanaklarımdan, fakat bazı durumlarda de yanlışlık olmuş gibi yaparak dudaklarımdan da öpmeye başlamıştı. İlk kez bir adam beni öpmüş olduğu için oldukça heyecanlanıyordum. Hiç karşı koymadım.
Lise tamamlanınca yaz tatilini neredeyse birlikte geçirdik. Dışarda buluşuyorduk. Alır götürürdü beni gezmelere. Sık sık öpmeye başlamıştı beni. Tenha bulmuş olduğu her yerde dudaklarıma yapışırdı hemen. Ben de mukamele vermeye ve ben de onu öpmeye başlamıştım. Tuhaf fakat artık hep onu düşünür olmuştum. Çok kıskanç biridir. Okula giderken bile, yolda birileri peşime takılmasın diye beni hep o sürükler getirirdi.
Öünkü okulda da herkesler peşimdeydi. Hatta öğretmenler bile. Bir keresinde bedene giren spor hocası beni spor odasına çağırmıştı. Odaya girince her tarafımı öptü benim, her tarafımı elledi. Hatta külotumu bile çıkardı. Tam sikecekken bağırdım da beni öyle bıraktı ve derhal kaçtım ordan. Bunu da asla kimseye anlatmadım. Hiç asla kimseye bakmıyordum, kafamda bir tek Ferhat vardı çünkü. Erkek öğrenciler bana oldukça teklifler ettiler, fakat asla biri Ferhat gibi centilmen değildi.
Bir gün bir kızarkadaşımla çarşıda geziyorduk. Ferhatla karşılaştık. Ayaküstü konuştuk biraz. “Özel konuşalım!” dedi bana. Arkadaşım anlamış oldu doğal olarak ve bizi yalnız bıraktı gitti. Ferhat beni kalmış olduğu eve götürdü.
Bana şiirler okudu, dansa kaldırdı ve öpmeye başladı. Çok hoşlanmıştım. Beni hem öpüyor, hem de kalçalarımı avuçlarının içerisine alıp sıkıyordu. Göğüslerimi elliyordu. Sonra beni kucaklayıp döşek odasına götürdü. Başıma gelecekleri anlamıştım, fakat içimden ona karşı koymak gelmiyordu. Sanki esiri olmuştum onun. Beni yatağa yatırdı ve öpmelerine devam etti. Sonra da beni soymaya başladı. Kendisi de soyundu. İkimiz de külotlarımızla kaldık. Artık sert öpmeye başlamıştı.
Dudaklarımı, yanaklarımı, boynumu, sırtımı, her yerimi öpüyor, bir taraftan da yalıyordu. Memelerimi ve uçlarını öpmeye başladığında kendimden geçmişim sanki. Bir tek ince ve dantelli külotum kalmıştı üzerimde. Öperken elini bacaklarımın arasına getirdi ve külotumun üstünde ellerini gezdirdi. Anlatamam ne hissettiklerimi. Sonra da külotumu çıkardı yavaşça. Artık onun karşısında çırılçıplaktım. Utandım biraz. Bana tatlı tatlı güldü ve kulağıma oldukça hoş olduğumu, beni sevdiğini söyledi.
Sonra o da kendi külotunu çıkardı. İlk defa bir adamın sikini görüyordum. Kalbim kalacak gibi oldu bir an. Ne kadar büyüktü. Korktum sonra. Ya amıma sokarsa diye düşünmesi bile beni heyecandan öldürüyordu sanki. Sonra gene başladı her bir yanımı öpüp yalamaya. Dudaklarını bacaklarımın arasına getirdiğinde inliyordum sadece. Dilini amımın içerisine sokunca öyle bir haz verdi ki bana, anlatamam.
Sonra bacaklarımı iyice ayırdı ve üzerime abandı. Sonra o kocaman sikini amıma sokmaya çalıştı. Olmadı ama. Çünkü benim amım oldukça küçükmüş (Ferhat öyle dedi!). Vitrinden krem getirip sürdü amıma, kendi yarağına de sürdü. Sonra yeniden soktu amıma. Canım oldukça yanınca bağırmışım. Bana, “Sadece başını soktum!” dedi. Öyleykene bile oldukça acıtmıştı. “Alıştırarak yapacağım!” dedi. Yavaş yavaş amıma sokmaya çıkarmaya başladı. Her defasında canım birazcık daha fazla yanıyordu. Dudaklarımı ısırmaya başlamıştım. Bir ara üzerimden itmek istedim, fakat yapamadım, oldukça ağırdı.
Sonra tüm kuvvetiyle üzerime yüklendi. O anda duyduğum acıyı anlatamam. O kadar canım yandı ki, çığlıklar atıyordum. Bütün vücudumu bir titreme kaplamıştı. Kaskatı kalmıştım. Gözlerimden yaş geldi. “Yapma!” diye oldukça yalvardım, fakat o dinlemedi bile beni. Daha da sert girip çıkmaya başladı amıma. Her girişinde başımı arkaya atıyordum kurtulmak için, fakat olmuyordu. Dudaklarımı ısırıyordum bağırmamak için, fakat olmuyordu.
Hem ağlıyor, hem de yalvarıyordum ona. Benim yalvarmalarım ve çığlıklarım onu daha da kudurtmuştu sanki. Dinlemiyordu bile beni. Sanki amımı yırtmıştı. Bacaklarımı o denli ayırmış ve öyle süratli düdüklüyordu ki, dayanacak gücüm kalmamıştı. Ama duyduğum tüm acılara karşın aldığım zevk daha çoktu. Bütün vücudumu bir titreme almıştı, vücudum duyduğum acılardan kasılıp kalmıştı. Son hatırladığım içime ılık ılık birşeylerin akmış olduğu idi. Sonra kendimi kaybedip bayılmışım.
Ayıldığımda herşey bitmişti artık. Fakat bir gariplik vardı, yüzüstü yatıyordum ve arkamda da müthiş bir acı hissediyordum. Ben baygınken götümden de sikmişti beni. Hem önümün hem arkamın kızlığını almıştı benden Ferhat. Daha 16 yaşına yeni girmiştim ve onun hanımı olmuştum. Çarşaf hep kan olmuştu.
Çarşafı hatıra olarak saklayacağını söyledi. (Halen de saklıyor o çarşafı!). Ben ise daha olayın şaşkınlığını üzerimden atamamıştım ki, bana sevişmemizi seyrettirdi. Videoya kaydetmiş beni sikerken. Çok hoşuna gittiğini ve artık benim onun karısı olduğumu söyledi. Bir süre konuştu benle, rahatlattı beni. Sonra otomobiliyle mahallemize bıraktı beni.
Eve geldiğimde derhal odama girdim ve asla dışarı çıkmadım, evdekilere hasta olduğumu söyledim. Sürekli gözümün önüne geliyordu o anlar. Tanrım, iyi mi müthiş bir duyguydu bu, daha amımın götümün sızıları devam ederken bile, aynı şeyleri yeniden yaşamayı istiyordum!
Kızlığımı işte bu şekilde kaybettim arkadaşlar, ümit ederim hikayemi beğenmişsinizdir.
Esra